2008’in bol gazlı, bombalı, baskı ve şiddet ortamında geçen 1 Mayıs’ının ardından fotoğrafçıların bir araya gelmesiyle redfotoğraf doğdu.
Var olanların dışında yeni bir örgütlenme modeli yaratarak çalışmak istedik.
Özellikle demokratik kitle örgütleriyle kolektif çalışma olanaklarını zorlamayı düşündük.
Bu anlamda ÇHD, DİSK Genel Merkez, Homur Mizah Grubu, STHP, KESK Kültür Sen, İşçi Filmleri Festivali ve son olarak TYS ile çalıştık.
Biliyoruz ki dertleri ortak olanların mücadelesi de ortaktır. Teori ile pratiğin, sanat ile siyasetin birlikteliği, hem mücadeleyi hem de görünürlüğümüzü arttırır. Birbirlerini tamamlayan alanlarda birlikte üretip paylaşmayı becerebilirsek amacımıza da o oranda yaklaşırız.
Kültürü, İnsan emeği ve onun üretkenliği ele alınmadan açıklarsak soyut ve eksik kalır çünkü emek ile kültür arasında doğrudan bir ilişki vardır. Biliyoruz ki “homo sapiens”i, en gelişmiş maymundan ayıran özellik “emek”tir. İnsanlık da emekle başlamıştır. El, insanlığın ilk üretim aracı olmuştur. İnsanın var olmasıyla başlayan, doğayı değiştirici ve dönüştürücü gücüyle, emeğin üretkenliğinin aracılığıyla, aktarılabilen-uyarlanabilen maddi-manevi sonuçlar kültür tanımını oluşturur. İnsanın doğayla mücadelesiyle başlayıp sürer, kendini sürekli yeniler ve geliştirir. Kültürü kimi gelenek ve görenekler, kimi uygarlık, kimi bilimsel gelişme, kimi de modernleşme olarak tanımlar. Oysaki kültür, tüm bu tanımlamaları kapsamaktadır. Fotoğrafın icadını ve bugüne kadarki gelişimini de kültürel birikimin bir parçası sayabiliriz. Sorun, İnsan için olan bu gelişmelerin gerçekte insanlığın ortak yarar ve çıkarlarına eşitlik ölçütünde ne derece kullanıldığıdır. Bu noktada kültürün sınıfsal bakış açısıyla ele alınıp kimliğinin işçi sınıfı açısından incelenmesi zorunludur.
Sınıfsız toplum kuruluncaya kadar da sınıfsal bir karakter taşıyacaktır. Kültürün tanımı sınıf mücadelesi içinde evrensel olma özelliğini ortaya koyar, geliştirir. Bu noktada kültür, politika ve ideoloji ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yarının dünyası bugünkü politika ve ideolojik mücadeleyle birlikte kültürel değişimi de sağlayacaktır. Bu değişimde sanat da önemli bir rol oynayacaktır.
Kolektif çalışmalarımızı paylaşmak ve geleceğe taşımak önemlidir. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmaları kataloğa veya kitaba dönüştürüp geleceğe taşıma olanakları bulamadık. TYS ile gerçekleştirdiğimiz “Göz-El Yorumlu Emek Fotoğrafları 2012” çalışmasını kataloğa taşıyarak kalıcılaştırılmasında desteklerini ortaya koyan kurumlara teşekkür ederiz.
Gerçekleştireceğimiz yeni projelerde birlikte olmak dileklerimizle...
redfotoğraf adına
Özcan Yaman, 2015
Gündüzleri işsiz kalınan, Geceleri aç yatılan bir ülkeye, dahası dünyaya RED!
Faşizme, emperyalizme, kapitalizme ve onların yerli işbirlikçilerine, işgallere, savaşlara, sömürüye, şovenizme ve her türden gericiliğe, dünyadaki adaletsiz bölüşüme sınıfsal ve cinsel sömürüye, cinsiyet ayrımcılığına, faili meçhullere, içeride ve dışarıda tecrite, derin devlete, İşkenceye, darbelere, mezarda emekliliğe, ekolojik dengesizliğe, kültürel ve tarihsel mirasın yok edilmesine, rantsal dönüşüme, sansüre, hukuksuzluğa, adaletsizliğe...
RED!
Hayatın güzelliklerini neşesini olduğu kadar toplumsal sorunların bizlere yüklediği ağırlığı da görerek, daha güzel ve yaşanabilir bir dünyayı kurmak için...
Elimizdeki araç olan fotoğraf makinelerimiz ile tanık olduklarımızı göstermek için...
Kolektif çalışmanın mutluluğunu paylaşmak için...
RED!
Dertler değişmeden bu görüntüler de değişmeyecek. Bizlerin de dertlerin değişmesi yönünde mücadelemizin sürmesi kaçınılmaz. O halde yeni ortak projelerde bir arada olmak için bizler de karşı sanat cephesini örmek zorundayız. Ortak projeler üretip, kolektif çalışma koşullarını yaratmalıyız. Kitle örgütleriyle sanatın gücünü buluşturmalıyız.
Fotoğrafın gücünü nesnel olarak ama taraflı bir biçimde sunacak, toplumun muhalif güçleri olan demokratik kitle örgütleri ve sendikalarla bu gücü halkla paylaşacak bir yapının, fotoğraf cephesinden pratik ve teorik birikimlerini sunacağı bir kurumsallaşmaya doğru gitmeyi, işçi sınıfının yanında değil içinde olarak bu mücadeleyi kültür ve sanat düzeyinde ele almayı, bu anlamda taraf olduğumuz işçi sınıfının içinde fotoğraf makinelerimizle refleks grubu olabileceğimizi düşünüyoruz.
Nasıl Bir Grup?
Yukarıda bahsettiğimiz düşüncelerden yola çıkarak;
kendini burada ifade edebileceğini söyleyen ve tümüyle pratik içinde bir araya gelebilen, somut işler ve projelerle kolektif üretim yapabilen ve kendini sanatçı, foto muhabiri, fotoğrafçı olarak ifade eden, yüreğini makinesinde bir amaç uğruna taşıyan, profesyonel–amatör ayrımı yapmadan ama fotoğrafın temel kurallarını ve sanatsal estetik boyutunu da hesaba katan her arkadaşın katılabileceği bir grup kurmaya çalışıyoruz.
Kısaca; RED, bir karşı koyuştur. Sanatta sıcaklığın ve insanlık tarihinde mücadelenin rengi olan "kızıl"ın ateşiyle sevgiyi ve dostluğu geliştirelim diyedir RED.
Hiçbir bağlayıcılığın olmadığı ama sorumluluğun olduğu, herkesin kendini ifade edebileceği ama birbiri üstüne tahakküm kurmayacağı, somut işler üzerinden ve projelerden yola çıkarak emeğini katacağı, kendini tüm bu sayılanlardan biri veya tümünde görenlerin, istediği zaman girip, dilerse kendi rızalarıyla çıkabileceği, bağlayıcılığı kişinin vicdan, sorumluluk, duygu ve düşünceleriyle sınırlı olduğu bir gruptur redfotoğraf.
CANIMIZI ÇOK ACITTILAR
anKARA katliamını yaşayan ve tanık olan redfotoğrafçıların hazırladığı videodur. Bizim kitabımızda nefret ve kine yer yoktur AMA Katliamı planlayanlardan, sorumlulardan ve suçlulardan hesap sorulancaya kadar UNUTMAYACAK VE UNUTTURMAYACAĞIZ!...
Dosyalar kısa süre içinde gelecek.
redfotoğraf ve Divriği Kültür Merkezi olarak 19 Ekim C.tesi Saat 17.00 de tarihe tanıklık eden fotoğraflardan oluşan sergimizi açıyoruz.
DKD: Divriği Kültür Derneği
Mehmet Atay Sergi Salonu : www.divrigi.org.tr Mail : info@divrigi.org.tr
Adres: İstiklal cad. Suriye Pasajı No:348 Kat:2 Beyoğlu-İstanbul Telefon:0212 292 20 20
Redfotoğraf: www.redfotograf.com - redfotograf@gmail.com
Ankara Katliamı toplumda nasıl bir bölünmüşlüğün olduğunu ortaya koydu. Yıllardır bölünme fobisi ile toplumu dizayn ederek siyasi rant elde etmeye çalışan egemenler Ankara Katliamı ile bir kez daha bizlere hakikati sorgulatmışlardır.
Barış, kardeşlik ve demokrasinin toplumsal düzende hakim olduğu bir dünyanın her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Ankara’da patlatılan bombaların “Barış, Kardeşlik ve Demokrasi” taleplerine atılmış olduğunu da biliyoruz.
Katliamın ardından toplumda görülen, acıların bölünmüşlüğüdür.
Fiziki sınırlar olmasa da vicdan ve adalet duygularında bu bölünmüşlüğü yaşadık/yaşıyoruz. Başkasının acısını paylaşmayan bir toplum olmanın sancılarını yıllardır sağ-sol, Alevi-Sünni, Kürt-Türk çatışması olarak yaşadık/yaşıyorduk. Ankara’da patlatılan bombalar bu çatışmanın, vicdanlardaki bölünmüşlüğün fotoğrafı olarak tarihe geçmiştir.
Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı 10 Ekim 2015 Saat:10.04 ‘de yaşanmıştı. Devletin zor da olsa yas ilan ettiği bu katliama, Ankara Gar’ının 2 km uzaklığındaki alanlardan başlayıp ülkenin en uzak yerlerine kadar gösterilen tepkilerin yansımaları insanlık tarihinde ve belleklerimizde her daim hatırlanacaktır.
Bizler her kesimden ve her yaştan emekçiler olarak bu vahşeti yaşadık, tanık olduk. Yazı, ses ve görüntünün bu günü yarına aktarmadaki önem ve değerini biliyoruz.
Bu sorumluluğu toplumla paylaşmak, paylaşarak unutturmamak istiyoruz.
İstiyoruz ki başta Ankara Katliamı olmak üzere tüm yaşadığımız katliamların failleri bulunsun, yargılansın ve cezalandırılsınlar.
REDFOTOĞRAF/DKD
ADİL OKAY
ALİ ERGİN
ALİ OSMAN ABALI
ATEŞ ALPAR
ATİLLA ATALA
AYLİN LEBLEBİCİ
BESE BALKAN
BURAK CİRİTCİ
ÇAYAN DEMİRKIR
ÇOCUKLARIN GÖZÜNDEN
DAMLA ATAK
DENİZ ILGÜN
ELİF KOCA
ENGİN ÇOLAKOĞLU
HAKAN GÖNÜLLÜ
HAKAN OTTAŞ
KİNYAS BOSTANCI
KÜRŞAT KAPLAN
MEHMET ÖZER
MERVE SEMERCİOĞLU
MURAT ÇİÇEK
NAYFEL TAK
ÖZCAN YAMAN
SAKİNE YILDIRAN
SULTAN GÜNER
ŞAKİR SAĞLAM
TAMER ARDA ERŞİN
TANJU AKLEMAN
YEŞİM OĞUZ
YURDAL BİLGİÇ
YÜKSEL UYGUN
anKARA katliamının 4. yılı anması nedeniyle hazırladığımız sergi ve video sunum...
SON KATILIM TARİHİ: 29 KASIM 2019
2019, SERGİYE KATILIM ŞARTNAMESİDİR…
Merhabalar;
Redfotoğraf ve DKD (Divriği Kültür Derneği) olarak *Mehmet Atay anısına “MEHMET ATAY FOTOĞRAF ETKİNLİĞİ 2019” düzenliyoruz. Bu yıl konumuzu “KARANLIKTAN AYDINLIĞA” olarak belirledik.
Çünkü;
‘’Özgürlük ve akılcı düşünce’’ insanlığın medeniyeti kadar eski kavramlardır.
Ne yazık, ‘’teokrasi ve aristokrasi’’ de öyle.
Toplumun "sessiz" yığınlarına pranga olan bu iki kelepçe, özgürlük ve akılcılığın yeşermesine yüzyıllarca izin vermemiş, bulduğu her fırsatta başka yüzlerle, başka yöntemlerle karşısına dikilmiştir.
Çünkü özgür düşünce ve akılcılık önce barınmada, yaşamada, beslenmede sonra ise hukukta, özgürlükte, eşitlikte, kimlikte, inançta, sanatta, cinsiyette ve sonunda bütün hayatta eşitlik demektir.
Gerçek bir eşitliğin olduğu yerde ne yobazlığın sultasına izin olur ne seçkinlerin.
Çünkü gerçek bir aydınlığın olduğu yerde karanlığa yer kalmaz.
Bu tehlikeyi görenler, kendi karanlıklarını yüreğinde aydınlığı taşıyanları yakarak ayakta tutmayı denerler.
17. yüzyılın İtalya'sında bir engizisyon mahkemesinde yakılan Giordano olur bazen aydınlığın adı. Bazen de 20. yüzyılın Türkiye'sinde Madımak'ta alevlerle katledilen Mehmet.
Aydınlık için yakılanlar, belki karanlıkları savunanlar için kor bir ateşte yok olurlar.
Ama aydınlığın ışığını aklında ve yüreğinde taşıyanlar için ölümsüz ve unutulmazdırlar.
Aklı ve özgürlüğü rehber edinen gözler için üyemiz Mehmet Atay ve onun gibiler, bu dünyayı karanlığa boğmak isteyenlere karşı mücadelede umudun ve hayatın ışığıdırlar.
Onların ismiyle, hatırasıyla, hayalleriyle, fikirleriyle ve yürekleriyle sürecek bir mücadeledir bu. Elbette, karanlıktan aydınlığa.
MEHMET ATAY KİMDİR?
Mehmet Atay; Gazi Üniversitesi Maliye Yüksek Okulu Oluşum Tiyatro oyuncusu. Çağdaş
Divriği Gazetesi muhabiri, amatör fotoğrafçı,İstanbul Divriği Kültür Derneği Yönetim
Kurulu üyesi., 1968 baharında Divriği'nin Göndüren köyünde asi bir tomurcuk doğdu.
Altı kardeşin en küçüğü, sömürüye ve zulme karşı koymada, insanca yaşam mücadelesinde en büyüğüydü ailenin...
Bu düzenin sömürüsüne, gericiliğine ve haksızlığına karşı koymuş, herkesin bir koyup üç almak için savaş çığırtkanlığı yaptığı o dönemde barışı hem de koşulsuz barışı dillendirenlerin ön saflarında yer almıştır. Barıştan, demokrasiden ve ortak yaşamdan yanaydı...
Çocukları bombalar değil de sevgi büyütsün istiyordu. Bütün derdi barış ve insanca bir yaşamdı, özgürlük, dostluk ve barış İçin gittiği ozanların diyarı Sivas'ta yıllarca mücadele ettiği gericiler tarafından 2 Temmuz 1993'le 32 aydınımızla birlikte yakılarak katledildi.
Divriği Kültür Derneği tarafından mücadelesinin mücadelemiz olduğunun unutulmaması için Mehmet Atay anısına fotoğraf etkinliği düzenlenmektedir. Fotoğraf etkinliğimizin amacı; toplumsal olaylar karsısında toplumun duyarlılığını ölçmek ve çağımızın en büyük katliamlarından biri olarak tarihe kanlı harflerle adını yazdıran Sivas Katliamında yitirdiğimiz 32 aydınımızın yaktığı meşaleyi söndürmemektir.
NASIL KATILACAKSINIZ?
Konu: “KARANLIKTAN AYDINLIĞA“
Katılım:
1. Katılım herkese açıktır ve ücretsizdir.
2. Katılımcılar “KARANLIKTAN AYDINLIĞA” teması etrafında en fazla 2 (iki) fotoğraf ile katılabilirler. (Arşiv amaçlı daha fazla yollanabilir…)
3. Yapıt gönderenler eserlerin kendilerine ait olduğunu beyan ve kabul etmiş sayılırlar.
4. Seçici kurul, yapıtların kurallara aykırılığını saptarsa yapıtları geri çevirme yetkisine sahiptir.
5. Sergilenmeye hak kazanan yapıtlar, ticari olmamak kaydıyla sergileme-katalog-broşür- afiş medya organlarında ve çeşitli ortamlarda fotoğrafçı adı belirtmek koşuluyla kullanılabilir. Bunun için katılımcılara bastırılabilinirse katalog ve katılımcı sertifikası verilir. Herhangi bir telif ödenmez.
Yapıtların Özellikleri ve Boyutları
1. Fotoğraflar dijital olarak kabul edilecektir.
2. Fotoğrafların JPEG formatında, en az boyut 20 x 30 cm. 300 dpi çözünürlükte olması gerekmektedir.
3. Yapıtlar, etkinliğin konusu olan “KARANLIKTAN AYDINLIĞA” temasına uygun olmalıdır.
Yapıtların Gönderilmesi ve İşaretlenmesi
Yapıtlar internet üzerinden, gönderilecektir. İnternet üzerinden katılanlar kişisel bilgilerini world sayfası olarak (ad - adres - telefon ve e-mail) ve eserlerini, redfotograf@gmail.com adresine e-mail ortamında göndermeleri gerekmektedir.
Etkinlik Takvimi
1. Katılım son tarihi: 29 KASIM 2019
2. Sergi yeri, tarihi ve etkinlik programı: (Daha sonra açıklanacaktır)
Etkinlik Sekretaryası:
DKD: Divriği Kültür Derneği: www.divrigi.org.tr Mail : info@divrigi.org.tr
Adres: İstiklal cad. Suriye Pasajı No:348 Kat:2 Beyoğlu-İstanbul Telefon:0212 292 20 20
Redfotoğraf: www.redfotograf.com - redfotograf@gmail.com
Yeni bir yer mi açtınız; mağazanızı yeniden mi tasarladınız veya yeni bir ürün ya da hizmet mi eklediniz? Bu haberi kendinize saklamayın; paylaşın, duymayan kalmasın.
Müşterilerin soruları varsa, bizim de yanıtlarınız var. En sık sorulan soruları ekleyin; böylece herkes kazançlı olsun.
Katılım son tarihi: 25 ŞUBAT 2021
Etkinlik Sekretaryası :
redfotoğraf ''ERK-EK'' çalışma grubu:
Aylin Leblebici Öztürk- Nursen Bilgin Kadayıfçıoğlu- Nuray Özgülnar-Özcan Yaman
KATILIM ŞARTLARI AŞAĞIDADIR......
Patriyarkal (Ataerkil) düzenin erkekler üzerinden kadını tahakküm altına alma isteği kadına yönelik şiddeti artırırken erkeği insani olarak sorunlu, şiddet uygulama eğilimi artmış birey haline getirmektedir.
Kadına yönelik şiddetin medyadaki temsil biçimlerine baktığımızda neredeyse hepsi birbirinin aynı, morarmış gözleri, yaralı bereli yüzleri, köşeye sinmiş halleriyle kadınları , büyütülmüş cüsseleri ve sıkılmış yumruklarıyla erkekleri görmekteyiz. Bu görseller kadına yönelik şiddeti azaltmadığı gibi bir farkındalık da yaratmamaktalar. Aksine şiddeti yeniden üreterek onlara bakan kadında güçsüzlük, çaresizlik hissi yaratmaktadır. Benzer şekilde kendi içkinliğine hapsolmuş, ezilme durumuna razı , edilgen kadın görselleri de tıpkı birinciler gibi kadına kendini güçsüz hissettiren, durumu normalleştiren bir amaca hizmet etmektedir.
İhtiyacımız olan kadın dayanışmasını , kadın gücünü ön plana çıkaran, kadını tahakküm altına almaya çalışan, bunu yaptıkça gerçek anlamda güçsüzleşen, sağlıklı ilişki kurmayı beceremeyen erk ve erkekliği , ŞİDDETİ YENİDEN ÜRETMEDEN eleştiren görsellerdir.
Katılımcılara yol göstermesi amacıyla takip eden günlerde resim, grafik ya da fotoğraf alanından bazı görseller , konuyla ilgili söyleşilerin linklerini paylaşıyor olacağız.
redfotoğraf ''ERK-EK'' çalışma grubu: Aylin Leblebici Öztürk- Nursen Bilgin Kadayıfçıoğlu- Nuray Özgülnar-Özcan Yaman
KONUYLA İLGİLİ VİDEO VE ÖRNEKLER AŞAĞIDADIR...
‘’ERK-EK’’
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Bir Duruş - Fotoğraf Projesi ve Sergi
redfotoğraf grubunun 2021 yılındaki ilk fotoğraf projesinin temasını şiddete maruz kalmış güçlü kadınlar ve şiddet uygulayan aciz erkekler olarak belirledik.
Kadına yönelik şiddet; yakın partner şiddeti, cinsel taciz ve namusa dayalı şiddet, kadın sünneti ve nihayetinde kadın cinayetlerine yol açıyor. Cinsiyete dayalı şiddet evde, işte, okulda, sokakta veya internette gerçekleşiyor.
Şiddet, hiçbir kültürün meşru parçası değildir. Cinsiyete dayalı şiddet her ülkede, kültürde veya toplulukta mevcuttur. Dünya çapında her üç kadından biri, çoğunlukla yakın bir partner tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin yayımladığı verilere göre, dünya genelinde kadınların yüzde 35'i hayatlarının bir döneminde eşleri tarafından fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Dünya genelinde her gün 137 kadın, aile fertlerinden biri tarafından öldürülüyor.
Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet anayasal hakkın ihlali anlamına gelmekte, bu ihlalin önlenmesi için hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Aile içi şiddet suçtur, hukuka aykırıdır ve bu nedenle de özel bir mesele değildir. Sessizlik, aile içi şiddetin devam etmesine neden olur. Herkes, kadınlar dahil, güvende ve korkusuz olma hakkına sahiptir, ev içi alan dahil her yerde. Mağdurun davranışı asla bir rıza göstergesi olarak alınamaz. Bu, suçu mağdura / hayatta kalana kaydırır ve en aza indirir. Soruşturma açılması ise kadının beyanına dayalı olmalıdır.
Cinsel yönelimlerinden dolayı LGBTI+Q (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, İnterseks, Queer) bireyler ötekileştirilip yok sayılıyorlar. Toplamda ERK-EK’e karşı birlik dayanışma ve mücadele, insan hakları mücadelesinde bizleri bir araya getiriyor. ötekileştirilip yok sayılmaya çalışılıyorlar. Toplamda ERK-EK’e karşı birlik dayanışma ve mücadele, insan hakları mücadelesinde bizleri bir araya getiriyor.
Kapitalizmden beslenen, militarizmle sarıp sarmalanan, din, töre ve geleneklerle içselleştirilen, feodal erkek şiddeti, sistem tarafından; değişik biçimler ve adlarla yeniden yeniden üretiliyor. TV, gazeteler ve sosyal medya aracılığı ile ırkçılık ve şovenizm körüklenerek, namus ve töre cinayetleri neredeyse cezasızlık ile ödüllendiriliyor.
Dünyanın her yerinde kadınlar ulusal, sınıfsal, cinsel sömürü ve saldırılara maruz kalmakta..
Sermaye gibi, şiddetin de vatanı milleti, dini, mezhebi yok.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, militarizme, ırkçılığa, milliyetçiliğe ve faşizme karşı; kadınlar dayanışmayı örüyor, seslerini yükseltiyorlar.
Bu fotoğraf projemiz ile kadınları daha güçlü, daha özgüveni yüksek, daha bağımsız ve özgür biçimde anlatabilmek adına yola çıktık.
Bu meselede saldırgan erkeği göstermenin ve onu koruyan adalet sistemi (ERK) konusunda farkındalık yaratmanın önemine inanıyoruz.
Siz değerli fotoğrafçılara çağrımızdır: Tüm fotoğraf tarzlarına ( Belgesel – Kavramsal -Doğrudan – Kurgusal- Kolaj vb…) katılımcılara açık, Kadına yönelik şiddette aslında aciz olanın erkek olduğunu anlatacak fotoğraflarınızı bekliyoruz.
Üreteceğiniz fotoğrafınızı 25 Şubat 2021 tarihine kadar redfotograf@gmail.com mail adresine iletmenizi rica ederiz.
Konu: “ERK-EK“
Katılım:
1. Katılım herkese açıktır ve ücretsizdir.
2. Katılımcılar “ERK-EK” teması etrafında en fazla 2 (iki) fotoğraf ile (Arşiv amaçlı daha fazla yollanabilir…)
3 Her türlü Fotoğraf tarzına açıktır. Belgesel, Kavramsal, Kurmaca, Doğrudan…
4. Yapıt gönderenler eserlerin kendilerine ait olduğunu beyan ve kabul etmiş sayılırlar.
5. Seçici kurul, yapıtların kurallara aykırılığını saptarsa yapıtları geri çevirme yetkisine sahiptir.
6. Sergilenmeye hak kazanan yapıtlar, ticari olmamak kaydıyla sergileme-katalog-broşür- afiş medya organlarında ve çeşitli ortamlarda fotoğrafçı adı belirtmek koşuluyla kullanılabilir. Bunun için katılımcılara bastırılabilinirse katalog ve katılımcı sertifikası verilir. Herhangi bir telif ödenmez.
1. Fotoğraflar dijital olarak kabul edilecektir.
2. Fotoğrafların JPEG formatında, en az boyut 20 x 30 cm. 300 dpi çözünürlükte olması gerekmektedir.
3. Yapıtlar, etkinliğin konusu olan “ERK-EK” temasına uygun olmalıdır.
Yapıtlar internet üzerinden, gönderilecektir. İnternet üzerinden katılanlar kişisel bilgilerini (ad - adres - telefon ve e-mail) EKLEMELERİ GEREKLİDİR.
redfotograf@gmail.com adresine e-mail ortamında göndermeleri gerekmektedir.
1. Katılım son tarihi: 25 ŞUBAT 2021
2. Sergi yeri, tarihi ve etkinlik programı: 8 MART 2021 Dünya Emekçi Kadınlar Günü (Daha sonra açıklanacaktır)
Etkinlik Sekretaryası : Redfotoğraf: www.redfotograf.com - redfotograf@gmail.com
İFSAK'ta Sayın N.Gamze Toksoy'un yaptığı sunumun yararlı olacağını düşünüyoruz. Sergiye hazırlanan arkadaşların izlemelerini öneririz.
Fotoğraf: Özcan Yaman
İlistrasyonlar fotoğraf çalışmalarımız için fikir verebilir...
Meksikalı sanatçı Beatriz Gutierrez’in eseri
Duvar Resmi, San Francisco
Aylar süren çabalar sonucu alınan 50 mektup; belgesel, haber, sokak fotoğrafçılığı gibi farklı alanlarda üreten / çalışan 50 ayrı fotoğrafçıya dağıtıldı. Fotoğrafçılar mahpusların özgürlük imgesini, kendi yorumlarını da katarak görünür kılmayı başardılar.
10 Eylül - 20 Eylül tarihlerinde ‘’Özgürlüğün Sesi’’ni Karşı Sanat Çalışmaları’nda görmeye davetlisiniz
‘Özgürlüğün Sesi’ Adlı Sergiye Hazırlık Aşamasında Mahpuslara Yollanan Mektup
“Kalkın kardeşler ışıklar görünmeye başladı / Eski duvarlar değil bu duvarlar /Bir ak kuş gelip kondu kara çatıya / Dünyayı böylesine sardı mı kollar / Ne etsin kelepçe neylesin zincir / Kaç kez gösterdi tarih aldatmayacak bizi / (…) Ekmek de özgürlük de barışın gülleridir / Yumuk elli bebekler pencerelerde bekliyor / Dünyayı çepeçevre kuşatan barış kervanlarını / Çelik canavarlar gibi tanklar değil / Caddelere yakışan özgürlük ekmek türküleridir…”
Vedat Türkali
“Merhaba…
Sizden, Görülmüştür Kolektifi ve redfotoğraf grubu olarak ortak hazırlayacağımız yeni bir sergi için özgürlük temalı metin yazmanızı rica ediyoruz. Fotoğrafçı arkadaşlarımız sizin yazdığınız metinleri okuyarak, “Demir kapıları, Kör pencereleri” aşıp gelen imgelerinizi çoğaltıp, kendi “özgürlük” düşlerini de katarak çalışma yapacak. Yani özgürlüğün sizdeki izdüşümünü yazmanızı rica ediyoruz. 2 Cümlelik aforizma da olabilir, kısa şiir de, 10 cümleyi geçmeyecek deneme veya minimal öykü de olabilir. Katkı sunarsanız seviniriz. Sergi daha sonra kitap olarak yayınlanacaktır.
Peki neden özgürlük teması?
Özgürlük göreceli bir kavramdır. Bir zamanlar ileri adım sayılabilecek yasalardaki görece iyileştirmeler, süreç içinde yeniden değişmeye gebe kalmıştır. ‘Yasalar bozulmak için yapılmıştır’ saptamasının doğruluğu, tarihte tekerrür eden ender olgulardan biridir. Özgürlük mücadelesi yürüten insanlar, dünyanın her yerinde baskı ve yasaklara karşı, daha adil bir dünya için Spartaküs’lerden bu güne mücadeleye devam etmişlerdir. İnsan, önce kendi içinde ördüğü duvarları yıkarak, sonra tüm duvarları yıkmak için kolektif mücadeleye katılma cesaretini göstererek özgürleşir. Ancak bildiğiniz gibi bu süreç sancılıdır. Kimi zaman özgürlük arayışında örgütlenen, yazan, çizen, besteleyen, yontan, oynayan, fotoğraflayan, konuşan, yürüyen insanlara ağır bedeller ödetilir.
Adil Okay’ın bir aforizmasında betimlediği gibi: “Sanatçı güzelliğin / özgürlüğün peşinden koşarken ayağına acı taşları takılır. Eğilip alırsa eli, almazsa vicdanı kanar.”
Tabi dönem dönem de yönetenler halka “Özgürlük yanılsaması” yaşatırlar.
Roger L. Green’in dediği gibi: “Herkes sanki Özgürlük Anıtının yalnızca meşalesini fark ediyor, ayak bileklerindeki kelepçeleri değil.”
Özcan Yaman’ın ifadesiyle: “Özgürlük; mutlak ve koşulsuz, bireyin Zaman ve Mekan içerisinde soyut ve somut durumları yasamasıdır. Nesnel gerçeklikten öznel Gerçeklikler üretmesidir.”
Yani “Özgür İnsan” unvanı, toplumun bağnaz kurallarına, egemenlerin karar verdiği pazar savaşlarına, anti-demokratik uygulamalara, tekellerin azgın kâr hırsıyla insanı ve doğayı sömürüp katletmesine karşı durularak kazanılabilir diye düşünüyoruz. Ancak not düşmeliyiz ki bu düşüncemiz / savımız, özgürlük sorunsalında biteviye düşünce üreten sizden gelecek şiir, deneme, minimal öykü ya da aforizmalarla gelişecektir. Fotoğrafçı arkadaşlarımız da betimlemelerinizi okuyacak, kendi birikimlerini katıp özgürlük düşlerinizi görünür kılacaklardır.
Sonuç olarak yüzyıllardır güncel olan bu konuda hazırlayacağımız serginin amacı: Özgürlük konusunda yeni bir söz söylemek / duymak ve sizlerin tecride rağmen düşünce ürettiğinizi kamuoyuna göstermektir.”
Görülmüştür Kolektifi redfotoğraf Grubu
SERGİDE YER ALAN MAHPUSLAR VE FOTOĞRAFÇILAR
MAHPUSLAR
A.KERİM AKTAŞ
ABDULLAH KALAY
ADNAN ÖZTEL
AHMET BİLGE
BERİTAN ANAHTAR
CEBRAİL ÇAKTO
CİHAN KARAMAN
DENİZ TEPELİ
EMRE ÜNLÜ
ERCAN BİNAY
ERGİN DOĞRU
ERGÜL ÇİÇEKLER
ERKAN KARATAŞ
ESAT NACİ YILDIRIM
FELEMEZ ERDEM
FERHAN MORDENİZ
FİKRET - MÜSLÜM KARADAĞ
GAZEL BULUT
GÖNÜL BULUT
GÜLAZER AKIN
HALİL GÜNEŞ
HASAN ŞAHİNGÖZ
HAYDAR SÖNMEZ
İBRAHİM ŞAHİN
KADİR YILDIZ
KAMİL TURANLIOĞLU
M. SIDDIK KIVANÇ
M. ZEKİ DENİZ
MEHMET GARİP YAŞ
MURAT TÜRK
NAİM KÜÇÜKKAYA (Tahliye oldu)
NİBEL GENÇ
ÖMER RAMAN ÖZDURAK
ÖZLEM SEYHAN
RESUL KOCATÜRK
RESUL SARIGÜL
ROJBİN PERİŞAN
SAMİ ÖZBİL
SERDAR KOÇ
SEYİT OKTAY
SİNAN BÜLBÜL
SUPHİ ORHAN
SÜLEYMAN EROL
ŞEMSETTİN ÖZER
TAYYAR EROĞLU
ÜMMÜ GÜLSÜM MEŞE
YILDIZ SÖNMEZ
YILMAZ DEMİR
ZELİHA BULUT
ZEYNEP AVCI
FOTOĞRAFÇILAR
ADİL OKAY
AHMET KEMAL AKINCI
ALİ OSMAN ABALI
ARMAN CAMGÖZOĞLU
AYLİN ÖZTÜRK
BAYTEKIN KARA
BESE BALKAN
ÇİĞDEM SAKİNE NAMLI
DAMLA ATAK
DORA GÜNEL
EDİP YEŞİL
EMRAH ŞAHBAZ
ENGİN ÇOLAKOĞLU
ENVER ENLİ
FARUK BİLAL
FATİH BALKAN
FENNİ ÖZALP
FETHİYE ÖZDAL
GÖKHAN TAŞBAŞ
GÜLDEHEN YOĞURTÇU
GÜLTEKİN ALKURT
GÜNSELİ BAKİ
GÜVEN KEBECİ
HAKAN GÖNÜLLÜ
HAKAN OTTAŞ
HALİL DOĞAN
HAYRİYE MİHYAZ
KEREM OCAK
KİNYAS BOSTANCI
MEHMET ÖZER
METİN EKİNCİ
MURAT GERMEN
MUSTAFA KARA
NURAY ÖZGÜLNAR
ÖZCAN YAMAN
ÖZCAN YURDALAN
ÖZDEN SEVİM
PAŞA İMREK
PEMBEGÜL GÖKÇEK
SAKİNE YILDIRAN
SEDAT SUNA
SULTAN ESEN
ŞAHİN SÜRÜCÜ
TANER DEMİR
TÜLİN ŞAHİN OKAY
ÜMİT KIVANÇ
YASEMİN ATASOY
YEŞİM AĞAOĞLU
YÜCEL TUNCA
YÜKSEL UYGUN
Not: Sergide Mahpus sanatçı DİLAN CÛDÎ SARUHAN heykel çalışmasıyla yer alıyor.
REDFOTOĞRAF VE DİSK BASIN iŞ SENDİKASI SANSÜR KONULU FOTOĞRAF SERGİSİ.. DUYURU
(BU BİR YARIŞMA DEĞİLDİR!)
Redfotoğraf olarak DİSK Basın-İş Sendikasıyla birlikte içeriğini Sansür olarak belirlediğimiz fotoğraf sergisine fotoğrafçıları katılmaya çağırıyoruz.
Profesyonel, Amatör, Fotomuhabir, Fotoğraf sanatçısı kısaca kendisine fotoğrafçıyım diyen, herkesin katılımına açıktır.
“Sansür” ya da “Dezenformasyon” deyince ne anlıyoruz?
Nelere mal oluyor?
Özellikle anti demokratik yöntemlerle ülke yönetenlerin sansüre başvurduklarını biliyor, yaşıyoruz. Geçen yıllarda “görüntü çekme yasağı” olarak bilinen genelge ve karşı çıkışlar sonrası genelgenin iptalini yaşadık. Ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan “Dezenformasyon yasası” olarak adlandırdıkları “Sansür yasası” çıktı.
Basın, Tv, sosyal medya ve sanata kadar bütün bir hayatı etkileyen kanun olarak yasalaştı. Hakim olan iktidarların toplumu dizayn etme ve algı oluşturma aracı olarak kullanmaya çalıştıkları sansür “Gerçeklerin” karartılmasıdır.
Anayasal bir hak olan “İfade ve düşünce özgürlüğünün” engellenmesi anlamını taşımaktadır.
Bu içeriği anlatacak fotoğraflarınızı bekliyoruz.
Fotoğraf alanında hangi dalda çalışıyor olursanız olun katılabilirsiniz.
Belgesel, Enstantene, Kavramsal, Kolaj-Montaj…
Konu: “SANSÜR“
Katılım:
1. Katılım herkese açıktır ve ücretsizdir.
2. Katılımcılar “SANSÜR” teması etrafında en fazla 3 (üç) fotoğraf ile (Arşiv amaçlı daha fazla yollanabilir…)
3 Her türlü Fotoğraf tarzına açıktır. Belgesel, Kavramsal, Kurmaca, Doğrudan…
4. Yapıt gönderenler eserlerin kendilerine ait olduğunu beyan ve kabul etmiş sayılırlar.
5. Seçici kurul, yapıtların kurallara aykırılığını saptarsa yapıtları geri çevirme yetkisine sahiptir.
6. Sergilenmeye hak kazanan yapıtlar, ticari olmamak kaydıyla sergileme-katalog-broşür- afiş medya organlarında ve çeşitli ortamlarda fotoğrafçı adı belirtmek koşuluyla kullanılabilir. Bunun için katılımcılara bastırılabilinirse katalog ve katılımcı sertifikası verilir. Herhangi bir telif ödenmez.
Atilla Atala - redfotoğraf
Aylin Leblebici- redfotoğraf
Fahrettin Engin Erdoğan- DİSK Genel Sekreter Yrd.
Faruk Eren – DİSK Basın İş Genel Başkanı
Metin Ekinci- redfotoğraf
1. Fotoğraflar dijital olarak kabul edilecektir.
2. Fotoğrafların JPEG formatında, en az boyut 20 x 30 cm. 300 dpi çözünürlükte olması gerekmektedir.
3. Yapıtlar, etkinliğin konusu olan “SANSÜR” temasına uygun olmalıdır.
Yapıtların Gönderilmesi ve İşaretlenmesi
Yapıtlar internet üzerinden, gönderilecektir. İnternet üzerinden katılanlar kişisel bilgilerini world sayfası olarak (ad - adres - telefon ve e-mail) ve eserlerini,
redfotograf@gmail.com adresine e-mail ortamında göndermeleri gerekmektedir.
Etkinlik Takvimi
1. Katılım son tarihi: 10 mart 2023 Cuma akşamına kadar.
2. Sergi yeri, tarihi ve etkinlik programı: Daha sonra duyurulacak
Redfotoğraf: www.redfotograf.com - redfotograf@gmail.com
Bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz...
https://www.facebook.com/groups/redfotograf